Avrupa Birliği ve Göçmen Politikaları

Letonya, her AB ülkesinin kabul edeceği göçmen sayısını kendisinin belirlemesi gerektiğini, kendilerinin 50 göçmen alacağını açıkladı Dünya Bülteni/ Haber Merkezi Letonya, Akdeniz’i aşarak Avrupa’ya ulaşan göçmenlerden sadece 50’sini kabul edeceğini açıkladı. Ülkenin İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Letonya’nın Akdeniz’i aşarak Avrupa’ya gelen göçmenlerden en fazla 50’sini kabul edeceği belirtildi. Açıklamada ayrıca, her Avrupa Birliği ülkesinin kabul edeceği göçmen sayısını kendisinin belirlemesi gerektiği vurgulandı. Letonya İçişleri Bakanlığı Parlamento Sekreteri Evika Silina da, göçmenlerin entegrasyon politikası olmayan ülkede ciddi sorunlar yaşayacağını söyledi. Sorunun sadece dil öğrenmeyle ilgili olmadığını savunan Silina, hali hazırda entegrasyon politikası olmaması nedeniyle göçmenlerin Letonya’da iş bulmakta ve yaşamakta zorlanacağını belirtti. Akdeniz’i teknelerle geçerek İtalya ve Yunanistan’a ulaşan 40 bin göçmenin gelecek iki yıl içinde AB ülkeleri arasında paylaştırılmasını planlayan Avrupa Komisyonu, Letonya’nın 737 mülteci almasını istemiş ancak hükümet bunu kabul etmemişti.” (http://www.dunyabulteni.net/manset/332783/letonya-sadece-50-gocmen-kabul-edecek)

Avrupa ülkeleri İkinci Dünya Savaşını çok çabuk unuttular. Zamanında savaş sırasında gördükleri zulümlerden dolayı sığınacak ülke arayan bu insanlar, şimdi aynı durumdaki insanlara kapılarını açmaktan aciz durumdalar. Avrupa Birliği’nin, göçmenler ve sığınmacılara ilişkin politikaları oldukça, çocuğun ağzına bir parça bal süren anne misali. göçmenlere ve sığınmacılara ayırdıkları kontenjanlar çok komik sayılar. O ŞANSLI kişilerin nasıl seçileceği ayrı bir muamma. Avrupa Birliği’ne üye devletlerin özellikle Ortadoğu’da ve Afrika’da gütmüş oldukları politikalar sonrasında pek çok insan ülkelerini çeşitli sebeplerle terk etmek zorunda kalıyor. Fakat bu insanlara Avrupa’dan sığınacak kapı açılmaması, bu insanları yasadışı yollara itiyor ve insan tacirleri olan insan kaçakçılarının ekmeğine yağ sürülmüş oluyor. Bu bakımdan Avrupa Birliği, üye devletlerinin uyguladığı politikaları kontrol etmeli ve Afrika’da ve Ortadoğu’da çatışmaların körüklenmesinden bu ülkeleri vazgeçirmeli ya da Avrupa’nın kapılarını kontrollü bir şekilde bu insanlara daha fazla açmalıdır, yalnızca ucundan koklatmamalıdır.

Yorum bırakın